ÇÖZGER yönetmeliğiyle ilgili TPD ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği ortak açıklaması

psikiyatri.org.tr /

ÇOCUKLAR İÇİN ÖZEL GEREKSİNİM DEĞERLENDİRMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK (ÇÖZGER) HAKKINDA BASIN BİLDİRİSİ

KAMUOYUNA

20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğin çocukların bütüncül değerlendirmesinin sağlanacağı ön savı ile emek harcanarak hazırlandığı ifade edilmektedir.  Ancak yürürlüğe girdiği ilk günden itibaren başta Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları alanında olmak üzere farklı branşlarda ciddi sorunlarla karşılaşılmış, çocuk sağlık kurullarının işleyişi olumsuz etkilenmiş, bazı yerlerde durma noktasına gelmiştir. Bu durum da özel gereksinimi olan çocukların ve ailelerinin mağdur olmasına yol açmıştır.

Yönetmeliğin çocukların damgalanmasını önlemek amacıyla Çocuklar İçin İşlevsellik Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması (ICF-CY) temel alındığı iddiasıyla hazırlandığı ifade edilmektedir. Ancak damgalanma ile mücadele programlarına baktığımızda bozuklukla ilgili farkındalığı arttırmak, hastalığın doğası ve tedavi olanakları hakkında bilgilendirmek temel basamaklardır. Aslında bilimsel, kanıta dayalı,  tüm dünyada geçerli olan psikiyatrik tanıların gizlenmeye çalışılması hem damgalanma mücadeleleriyle çelişmekte hem de diğer sağlık çalışanlarının ön yargılarını gözler önüne sermektedir.   Biz ruh sağlığı profesyonelleri olarak aslında psikiyatrik bozukluklara yönelik bu önyargıların ve yanlış inanışların damgalanmaya,   damgalamanın da ayrımcılığa yol açabileceğinden endişe duymaktayız.

Yürürlüğe konulan ÇÖZGER yönetmeliği ile psikiyatrik tanıların kullanılmasından kaçınılması, aynı hastaların farklı kliniklerde farklı gereksinim düzeyleriyle değerlendirilmelerine yol açmaktadır.  Bu durum da tutarlılığı olmayan, çelişkiler içeren raporlara yol açabilmektedir.

Çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanları bile ortak bir görüş birliği ile rapor düzenlemekte zorlanırken, çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanının olmadığı kurumlardaÇÖZGER yetkili hekiminin değerlendirme yapması ve rapor düzenlenmesinin büyük zorluk ve sorunlar yaratacağı aşikârdır. Yönetmeliğin 6/3 maddesine göre sağlık kurum ve kuruluşunda çocuk ve ergen ruh sağlığı hastalıkları uzmanı bulunmadığı durumlarda yerine ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı kurula dâhil edilmektedir. Kurumda çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı bulunduğunda erişkin psikiyatri uzmanının görevlendirilmesi uygun değildir. Çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı bulunmadığında erişkin psikiyatri uzmanı gerekli gördüğü her durumda kurum dışında görev yapan bir çocuk ve ergen psikiyatri uzmanından görüş alabilmelidir. Sadece özel gereksinim değil, elverişlilik raporları da dahil olmak üzere 18 yaşından küçük bir kişinin rapor amaçlı bütün değerlendirmelerinde bu ilke uygulanmalıdır. Aksi durumda özel gereksinimi olan çocuklar mevcut haklarına ulaşamayabilirler. Böylelikle, aileler, hekimler ve yönetimler arasında sağlıkta şiddete yol açabilecek kadar ciddi sorunlara ve çatışmalara sebep olabileceğinin altını çizmek isteriz.

Yönetmelik dikkatli incelendiğinde otizm spektrum bozuklukları, zihinsel gelişim bozuklukları gibi çocukluk dönemi nörogelişimsel bozukluklarında özel gereksinim düzeylerinin çocuğun gerçek özel gereksinim düzeyi ile bağdaşmadığı, çok hafif, silik otizm bulguları taşıyan çocukların bile bu yönetmelik ile bir anda %90-99 özür oranına sahip duruma geldiği tecrübe edilmektedir. Bu durum ailelerde umutsuzluğa, korku ve paniğe yol açmakta,  devlet kurumlarına başvuruda bulunmaktan çekinmelerine sebep olmaktadır.  Mevcut durumun, ailelerin alan profesyoneli olmayanlara yönlenmesine sebebiyet vererek, çocukların doğru tanı ve tedaviye ulaşımını engelleyecek olmasından, malpraktis uygulamalarını artıracağından endişe etmekteyiz.  

Sözü edilen yönetmelik hükümleriyle, Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) uyarınca, bir aylık çocuk psikiyatrisi eğitimi (rotasyonu) görmüş bulunan Çocuk Hastalıkları Uzmanları (Pediatri Hekimleri), sadece bir ön bilgi mahiyetinde almış oldukları eğitimleriyle çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının sorumluluk alanındaki BİLİŞSEL GELİŞİM konusunda teşhis koyabilir hale gelmektedir. Bu durum da çocuklara yanlış tanı konulmasına ve eşlik eden diğer psikiyatrik durumların atlanmasına yol açacak, çocukların ihtiyaç duydukları psikiyatrik müdahalelere ulaşmasını engelleyerek çocukların mağduriyetiyle sonuçlanacaktır. 

Yönetmeliğin eki olan EK 2'de, "Bilimsel Gelişim Alanı - Temel İlkeler" başlığı kapsamında düzenlenen 6.maddesi kapsamında ÇÖZGER bilişsel gelişim alanında değerlendirme hakkı vermektedir. Bu durumun 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atların Tarzı İcrasına Dair Kanunun 10.madde hükmüne, 7/6229 sayılı Tababet Tüzüğünün hükümlerini ihlal ettiğini bildirmek isteriz.   
Sonuç olarak çocukların yüksek yararı için yürürlükteki yönetmeliğin ilgili bölümlerinin ivedilikle çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları profesyonelleri tarafından yeniden ele alınması ve düzenlenmesi gerekliliği kamuoyuna ve basına saygıyla duyurulur.

Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği
Türkiye Psikiyatri Derneği