8 Mart 2018- Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Çalışma Birimi Basın Açıklaması

psikiyatri.org.tr /

8 Mart 2018- Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Çalışma Birimi Basın Açıklaması
 
Yoksulluğa, eşitsizliğe, kadın düşmanlığına, şiddete hayır!
 
Erkekler 2017 yılında en az 290 kadın ve 22 çocuğu öldürdü, 417 kadını yaraladı, 101 kadına tecavüz etti, 247 kadını taciz etti, 376 kız çocuğuna cinsel istismarda bulundu (1).  
 
“6 yaşındaki kız çocukları evlenebilir” dendi,
“7 yaşından itibaren tesettüre girilmeli” dendi,
“Kadının çalışması fuhuşa kolaylık sağlar” dendi,
“Yatak/yorgan/battaniye şehvet uyandırabilir” dendi ve
“Bir kadın ile bir erkek asansöre birlikte binerse halvet koşulları oluşur” dendi.  
 
 
Son olarak 4.5 yaşındaki bir çocuğun cinsel istismara uğradığının haber olmasıyla birlikte yeniden idam ve kimyasal kastrasyon konuşulmaya başlandı. 12 yaşından küçükler için ceza artırımı, 12 yaş üstü için rıza yaşı sınırı belirlendi, oysa çocuk söz konusu olduğunda rızadan söz edilemezdi ve meydana gelen 40 binden fazla istismar olgusunun yalnızca 13 bin kadarına ceza verilmişti (2).
 
Kadına yönelik ayrımcılık ve eşitsizliğin derinleştiği, şiddet ve kadın cinayetlerinin her geçen gün arttığı ve sıradanlaştığı, çocuk yaşta evliliklerin önünün açıldığı, kadının kamusal alan ve çalışma hayatından çıkarılıp “aile” içine hapsedilmeye çalışıldığı bir ülkede kadınların ruh ve beden sağlığının olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır (3).
 
Doğurganlığın teşvik edilmesi, aile planlaması hizmetlerinin zayıflatılması, kürtaj uygulamalarının neredeyse sonlandırılması, boşanmanın zorlaştırılması, kadına yönelik şiddet suçlarında arabuluculuk uygulamaları ile kadına biçilen temel rol; eğitim ve çalışma hayatından koparılarak aile kurumu içinde itaat etmektir. Her geçen gün “kadınların nasıl görünmesi, giyinmesi, konuşması…” üzerine yapılan onlarca açıklama; kadın bedeni ve cinselliğinin erkekler için var olduğunun düşünülmesindendir. Aile içerisinden başlayıp toplumun tüm alanlarına yayılan ataerkil eşitsizlik ve adaletsizlik, kadına yönelik şiddet ve cinsel istismarın esas nedenidir. Bu davalarda uygulanan haksız tahrik indirimleri ve cezasızlık olgusunun önüne geçilmediği halde yeniden gündeme getirilen idam ve kimyasal kastrasyon tartışmaları konunun özünü anlamama ve populist bir söylemle siyaset yapmanın bir sonucudur.
 
Çözüm için yapılması gerekenler çok nettir.
 
·       Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini belirginleştiren eğitim sistemleri ve politikalardan vazgeçilmelidir.
·       Kadın bedeni üzerinde yapılan ataerkil sağlık uygulamaları sonlandırılmalıdır. Aile planlamasını ihmal eden ve gebeliğin sonlandırılmasını imkansızlaştıran politikalar terk edilmelidir.
·       Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri davalarında haksız tahrik indirimi uygulaması sonlandırılmalıdır.   
·       Kadına ve çocuğa yönelik cinsel istismar davalarında kimyasal kastrasyonun çözüm olmadığı kabul edilmeli, bu uygulamadan vazgeçilmelidir. 18 yaş altındaki herkesin çocuk olduğu gerçeğinden hareketle, 12 yaşın ceza sınırı için belirlenmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.
·       Kadının çalışma hayatı içinde olması teşvik edilmeli; kadın emeğinin değersizleştirilmesinin önüne geçilmelidir.
 
Hayatın her alanında şiddet görme riski altında yaşamak, yoksulluk, muhafazakarlık, eşitsizlik ve adaletsizlik kadınların ruh sağlığını bozmaktadır. Bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik halinin bütünlüklü olarak tesis edilmesi için acilen önlem alınmalıdır!
 
Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Çalışma Birimi