TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ 10 EYLÜL DÜNYA İNTİHARI ÖNLEME GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

psikiyatri.org.tr /

TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ
10 EYLÜL DÜNYA İNTİHARI ÖNLEME  GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
 
TÜRKİYE’DE İNTİHAR ORANI SON 20 YILDA % 85 ARTTI
 
Bütün dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon kişi intihar etmektedir. Ülkemizde ise yaklaşık her 3 saatte bir kişi intihar ederek hayatını kaybetmektedir. İntihar, hastalık, kaza, terör ile oluşan yaşam kayıpları ile karşılaştırıldığında ön sırada gelen ölüm nedenleri arasındadır. Türkiye’de son 20 yılda yaklaşık 39300 kişi hayatını sonlandırmıştır. İntihar insan hayatı kaybı ile sınırlı kalmayıp; intihar eden kişinin ardından ailesinde, yakınlarında ve iş hayatında derin hasarlar ortaya çıkmaktadır. İntihar oranı ülkemizde her ne kadar batı ülkeleri ile kıyaslandığında daha düşük görünse de son 20 yılda %85 artış göstermiştir. İstatistiklere baktığımızda intiharın gençler ve genç erişkin nüfusta artış gösterdiğini görmekteyiz. Türkiye’de her 8 saatte bir 29 yaş ve altında bir genç ya da ergen intihar sonucu hayatını kaybetmektedir. Bütün bu rakamlar intiharın ne kadar önemli bir sağlık sorunu olduğunu göstermektedir.
 
Depresyon, alkol ve madde bağımlılığı gibi ruhsal hastalıkların yanında ailesel, ilişkisel, ekonomik sorunlar veya kayıplarla tetiklenen krizler de intihara yol açan en önemli sebepler arasındadır. Bununla beraber göç ve sosyoekonomik krizler intihar oranlarında artışa sebep olmaktadır. 2001 yılında ağır bir ekonomik krizle sarsılan ülkemizde intihar oranı bir önceki yıla oranla %41.5 gibi çok çarpıcı bir artış göstermiştir. Yine 2009 yılında da küresel ekonomik krizin etkisiyle intihar oranlarında önemli bir artış beklenmektedir. İstatistiksel veriler ışığında bundan sonraki yıllarda da gerekli önleyici çalışmalar yapılmadığı takdirde intihar oranlarının artacağını varsayılmaktadır.
 
İntihar hayatı sonlandıran bir tehdit olmasına karşın, önlenebilir bir halk sağlığı sorunudur. İntihar eden kişilerin büyük bölümü intihar etmek konusunda bir süre kararsızlıklar yaşarlar, yaşamla ölüm düşünceleri arasında gidiş gelişler sırasında intihar edeceklerini çeşitli vesilelerle ima ederler. Ancak bunu açık bir şekilde ifade edemezler ve anlaşılmayacaklarına, olumsuz bir şekilde damgalanacaklarına inandıkları için yardım almaktan çekinirler. Bu nedenle intihar eğilimi olan kimselerin yardım almalarını kolaylaştırmak için toplumda bu konudaki duyarlılığın arttırılmalıdır.  Başta ailelerin, eğitimcilerin,  sağlık personelinin olmak üzere tüm toplumda intihar riskinin tanınmasına yönelik eğitim çalışmaları yaygınlaştırılmalıdır. Medya da intihar yöntemleriyle ilgili detayların verilmesi, intihar riskini artırdığından ruh sağlığı uzmanlarıyla medya mensuplarının işbirliği geliştirilmelidir. İntihar eğilimli kişilerin her an ulaşabilecekleri kriz merkezlerinin sayıları tüm yurtta ihtiyacı karşılayacak ölçüde  artırılmalı ve tanıtımları yapılmalıdır.  Ekonomik kriz dönemlerinde önleyici tedbir olarak acil psikolojik krize müdahale politikaları ve projeleri oluşturulmalıdır. 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü, her yıl terörden ve birçok hastalıktan daha fazla yaşam kaybına yol açan ölümcül bir soruna dikkati çekmek, bir önceki yıl kaybettiğimiz insanlarımız için gerçekten yapabileceklerimizi yaptık mı sorusunu sorma ve toplumun her kesiminde bir vicdan muhasebesi yapmak imkanını vermektedir. Bu nedenle toplumun her kesiminde konuya duyarlılığın artırılması, Türkiye Psikiyatri Derneği’nin ve birçok sağlık örgütünün birlikte oluşturduğu Ruh Sağlığı Platformu çerçevesinde çalışmaların desteklenerek sürdürülmesi gerektiğine inanıyoruz.
 
Prof. Dr. Tarık Yılmaz
Türkiye Psikiyatri Derneği
Krize Müdahale ve İntiharı Önleme Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü
 
Dr. Şeref Özer
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı
TPD MYK adına